Cumartesi, Temmuz 21, 2007

hesap lütfen

en son kep atarken yüzüne bakarak sınıfın mezuniyet konuşmasını yapmıştım değil mi? ağlamıştık.


sınavımdan sonra lunaparkta kusana kadar. (97 ile mezun oldum) halime gülüyorum.





bir tatil insanı bu kadar mı tatmin eder bilemiyorum.


bazı üçlemeler de vardı.

mangal, sucuk, zehirlenmek,
rakı, su, meyve tabağı,
point, köşk, vardar dondurmacısı,
kanyon, şelale, hayatındaki en soğuk su
sevişmek, öpücük, uyku
sincap, ceviz, sünnet
kına, taş, kum
güneş kremi, döl, köpük.
sahilde sabahlamak, hırka, okeye dönmek.
fotoğraf, resim, sergi
okeyde taş çalma dersleri, koruk suyu, çiğ börek.
antrandos-altınoluk-akçay



öpücük.





çikolata kız.
ben deniz bisikletinden de düştüm, ayak baş parmağımı da yaraladım, sucuktan yataklara da düştüm, evden de kaçtım.


beni toparlarken en çok kıran,

kardeşlik rolünü bambaşka rollerden alıntılarla süsleyen,

katıksız sevgi bağıyla sadeleşen ,

ve aşk, (ve eskidendi çok eskiden)


sadece seni özledim ve sana anneannemin mezarının tepesindeki ağaçtan kopan bir kozalak hediye edebildim 3 metre derinlikten topladığım deniz kabuklarının yanında.


ben küçük yunus oldum, sarı civciv oldum, çikolata kız oldum.

sen de aşık oldun.




tatil,

bitmese miydi?