''...unutmaz hiç. o asla unutmaz. geçen zamandan geriye kalanı, geleceğe dönük her plan ve doğrultusunda atılan her umutsuz adımın geçmişte kalışını. geçmiş olarak adledilen her sözcüğü. geçmişin bir doğum lekesi gibi sırtta kalışını.. o mükemmeldir...''

güneş kırığı saçlarımın rengini bir ton daha açarken sessizce sessizliğe uyandım. güne uyanmaya alıştım.
tıpkı birbirine dönük dişli çarklar gibi bizde herşey. bilinmez bir benzerlik hep dönmeye yönelik. içiçe geçişimiz. o zıtlığımız ters yönlere doğru. sen üzerini örterken uykuya dalabilmek için, ben pembe minik kap desenli pijamalarımı çıkardım.benim için geçirdiğin gecenin sonunda; ben de günü senin yerine yaşamak için giyindim. yüzümü yıkadım, bir bardak süt içtim. saçlarımı tarayıp, gözlerime mavi far sürdüm. anahtarları alıp çıktım. sen eminim yorgunluktan gözünü açıp da bana veda edemeyecektin. hiçbir zaferini bana yar etmedin, üzerine sinmiş o mükemmellikten tek parçaya dokunamadım. bana tek kelimeni adamadın. yazık ki üzerime basarak çıktığın yarım metrelik mesafe, beni aşağıya çekme çaban; ikimizin de yere kapaklanmasını sağladı. sen! o tavana yapışan egonla sen, kirlendin. kan oldun, çamur oldun. bana dokundurduğun laf senin boğazını yakardı. biz de kalkıp silkelenmedik. birbirimize uzaktan bakıp, utanmadan parmakla gösterip yaralarımızı; kahkahalarla güldük. oysa ayıptı gülmek başkasına, parmakla göstermek keza.. çocuklar gibi güldük. aradaki kilometreleri belirleyen, uzatıp/ kısaltan koca bir halatı parçaladık.
belki geç kalmışımdır bile. beklemeyi sevmeyi öğren diye yaptım. sen artık azıcık son köprüsünden nakaratına bağlanamamış şarkı, tabakta arkadan ağlayan pirinç taneleri. ben uzun süredir gözüm yerinde diyebilmek için rolünü kapmışım. bilmediğin ufak bir sırrım var. bir korku ve ellerimi yukarı açıp kafamı gökyüzüne çevirebiliyorum hala.

ben yürürken yorgundun oturdun. ağladığımda kahkahaların iyice çileden çıkarttı beni. ben severken büyüdün sen. sevmedin. ya ben büyürken? ben şimdi gidiyorum. hiçbirşeyi almıyorum yanıma. gelecek misin sen de?
...
benim de iyidir hafızam. seninle bir defa dans etmiştik ya hani?

12.10
21/06/2008
okul.