Salı, Ağustos 21, 2007

love theme from romeo & juliet


sıcacık ve uyku gibi huzur dolu. aynı parfüm kokusu. sararmış defterin kokusu. deniz kokusu.
aynı koku.
m.
insanı gerçekten rahatlatan şeyin uykuda görülen tek bir rüya ve ya uyku öncesine sığdırılmış hayaller olmayacağını bilecek kadar zekiydik.
uyandığımda hep uykudaki halimi merak ederdim ben de..
bach air çalmak beni hep yanında hissetmeye yaklaştırdı duyguların.
dans ettiğin gibi bir hayal değildi ki.
hem bilmezsin;
küçük çocuklar daimi olarak; gerçek acıyı yaşar.
içinde kurtlaştırdığın ufacık uyku tohumlarını sulamaktan aciz olup; bunu kendine bir bahane yaptığının bir resmini gördüm zaten.
başucumda bir tablo var. bir kadın. adı L'al.
saygı duyulması gereken bakışları, geniş çeperli bir şapkası, benim de vardı kreş gösterisinde öyle bir şapkam.
iki gölgesi var. hep azıcık daha silik.
aşk; tahmin edilecek birşey değil.
geceleri benimle güzel sohbetler ediyor. ve bazen o söylüyor ben sana yazıyorum.

delirmeye doğmuş bedenler büyüyü seçmek yerine aşkı seçer nasılsa.
ufacık cümlelerden anlamlar çıkaramam ben.
ellerim ufacık; karalamak için.
ve gözlerim şeytani bakışlar için fazla uçsuz.
ben sınırlarda yaşamadım. içeriden küçücük.

hayatını dürüstçe anlatmak gerekir bazen.
karşındakini alıp bağlılık testleri yapmaktan yorgun düştüğünde bencilliği öne sürmek.
asıl çocuklar gerçekten savaşanlardırç
karşısındakinin içini bile önemsemeyecek kadar duygusuna sahip çıkan.
aynı sınırı aramıza koyan neydi bilmiyorum?
ama dürüstsen sen;
sevgi yoktur.

ben kimseyi cezalandırmam kendimden başka.
işte bu kocaman bir uçan balondur ve gökyüzünde kaybolup bir daha görünemeyen kocaman yalanlardandır. başarı aynı şekilde gelemiyorsa; 'madem öyle biter' demek tam istenilen gibi yetişkin kokan bir karardır.

acaba çocukluğun sınırlarında kavrulamamış olan senin suçun mudur bu?
çünkü insanları yargılamak için fazlası gerekir.

bana dokunmak senin yetindiğin bir yalansa ve alışkanlık yaptıysa sende;
elbet olabilir.
gerçek olmayan şeyler sıkar insanı.
bazen gerçekten gerçekler de.

bitiş notaları son kalp atışlarından geçen bir eserin içinden hatta tam ortasından atlayıp zıplayan ufacık bir nüans adıdır belki içindeki duygu.
ah ben insanları hiç etkileyemem ki.

bir sonuca ulaştıran ufak tefek malzemeler vardır.
antep işi bir kutuda duran bir anahtar; ayvalık' tan gelen bir kutuyu açar.
içinde de sadece bir küçük papatya ve yılbaşı süsü durur.
cüzdanda taşınan, dolaplara asılan yazılar vardır. yeşil kutularda saklanan çok eski mektuplar.

şey demiştin yanlış hatırlamıyorsam;

benden kurtulamazsın.

haklıymışsın. belki çocuk akılla söylenen şeyler daha doğrudur.
.

çocukların ve çocukluğun temizliği yüzüne vurmamış mı senin?