Cuma, Haziran 30, 2006

olmadı baştan y'olculuğu

günlerden cuma, haziran'ın 30'u saat 5'e geliyor.
yarın yola çıkacak olmama bağlı olarak bavul hazırlıyorum. oo hem de çok uzağa gidiyorum.

dün çok yağmur yağdığı sırada kargocunun devasa apartman boşluğundan korkarak getirdiği
paketten çıkan tokalarla örgüler ekledim saçlarıma. turuncu saçlarımın rengi sarıya dönmeye
başladı. sarışın olmaktan hazetmezdim ama doğal oldu böyle.

bavula 6 kitap, aynı paketle gelen hayranlıkla giymeye kıyamadığım istanbul t-shirt'ü,
kendim aldığım beyaz istanbul shirt'ü, en sevdiği diğer bluzlar ve pantolonlar, mor hırka, 8 film
dvd'si, makyaj çantası ve ıvır zıvır koyuyorum.

oranın neresi olduğunun önemi yok. orda kaç gün kalacağımı bilmiyorum, önemsemiyorum.
ama ruhumu tamir ettiğime inandığımda döneceğim. tam olarak neler yapacağımızı, nerede
kalacağımızı dahi kestiremiyorum. her şeyi ona bıraktım halletmesi için. benim düzelmem adına
kendini o yaşta feda edebilecek tek kadına; anneme.

bu arada bedenimi kendi kendime, biraz da ilaç yardımıyla tamir ettim. bir lokmayı yutmak için
acıyla ağladığım anlar birkaç gün geride kaldı neyse ki.

y'olculuğa çıkmadan önceki klasik sıkıntılı hallerimden biri yağmurla yıkanıyor şu an.
yağmuru o kadar seviyorum ki; bu cümlenin devamını nasıl getirsem yetersiz kalıyor.


....
sana geldiğinde okuyacağın,mutlu olacağın birşeyler yazdım. gelen kutunda seni bekliyor.
cüzdanın bende, gelir gelmez onun bahanesiyle seni göreceğim.

bazen işte bu kadar sıkıcı oluyorum, iç daraltıcı yazıyorum.
şimdi silip baştan yazamam ama.
zaten bir olmadı baştan y'olculuğu yapıp dönüyorum.
herkes kendine iyi baksın, öpüyorum

(Ben yaptım. imza= bertan)