Cumartesi, Mayıs 20, 2006

anne!

Anne;

Burayı bil Anne. Yokken de emin ol işlerin tıkırında olduğundan. Öyle sözleştik değil
mi? Her şey yolunda Anne. İlacını aldım az önce. Uyku bastırmaya az kala bir iki satır
karalayayım dedim sana. Babam yatalı çok oldu. Bense izledim biraz.
İyi olduğundan eminim. Az biraz özledim. O da gitmeden önceki söylemimizden
kaynaklanıyor.

-fazla özlemeyin de çabucak gelelim. uzamasın yollar
-çok özletmeyin ikiniz de.

Hatırlar mısın? Ben İstanbul’a gitmeden önce de bu konuşmayı yapmıştık. O geldi
aklıma şu an.
Bertan da çok iyi Anne. Yengem telaşlanmasın. Zaten herkes birbirimizi kardeş
olarak tanırken; onunla ilgilenmek biliyorsun rahatlatıyor beni. Ama asla sizin gibi
şımartmıyorum ve kızıyor bana. 1 kez ağlarken yakaladım oturma odasında. Eren ’i
özlediğini söyledi. Tabi ki annesini özledi
dediğini duyuyorum Anne. Zaten hemen atlattık. Sütünü içti. Çıktı evine, uyudu.
Yemekte pilav yedik Anne; yengeme söyle harikaydı. Karnıyarık da çok güzel olmuş
senin de ellerine sağlık. Sadece salata yapmam yetti. Biz yemeği yukarda yedik ama
ben biraz geç kaldım eve. Pek kızmadı. Sonradan anladım başka şeylere kızıyormuş.
Ama gerçekten çok iyi bana karşı. Dün yemekte su bardağını devirdi. Üstüme su
döküldü diye panik oldu Anne. Kıyamadım ki hiç .
Anneciğim.
Sabah kahvaltıda yarım menemen( ah sevgiLİM ) yaptım. Bize indi Bertan ve amcam.
Şimdi geri çıktılar evlerine.

Evet dün çok güzeldi anne gözde’ ler. Ben soslu makarna yaptım ona.
Sos yine kafadan attığım ve evde olan malzemeleri içeren evlere şenlik bir sostu.
Az tuzsuzdu. Ama çok güzeldi. Jelibon yedik.
‘La Vie En Rose’ u bize sevdiren filmi izledik ilk kez. Filme aşık olduk.
Bugün izlediğimiz filmin adı ‘cesaretin var mı aşka’? idi Anne.
Bir film diye aldık ve film bende. Sen gelince izleriz.
Sana şükrettim Anne. Kardeşim yok benim diye. Bu yüzden seviyorum
Bertan’ ı ve Gözde’ yi bu kadar.

Etüdlerimi çıkardım Anne. konçertom ve sonatım iyi durumda.tonum açıldı.

Blogumu değiştiriyorum Anne. Babam yardım etti resim seçmeme. Aynısını beğendik
ve öptü beni. Bir de bayrak astık anne cama. Ama bayram çok yarımdı, çok buruktu .
kimlere küfrettiğini de duyuyorum Anne bu bayramı bu hale getirdiler diye. Burda da
ben ediyorum. Merak etme ingilizce çalıştım. Ama sen gelince değiştireceğim bu düzeni.
Bi’ gel de. Oturtup bu hiç anlamadığın bilgisayarın başına; okutacağım bunları.
İşte bunları yaptım ben. Sen neler yaptın? Uyuyorsundur şimdi.
İciler Anneciğim hatta çocukken taktığım lakabınla iciler Nina.
Nuran hanım’ a....
-beril-


Yazmıştım dün gece saat bir sularında.
Şmdi bu sabah telefonu duymama sebebinin güneşlenmek ve havuzda olmak olduğunu
söyledin diye hiç kızmadık Anne. Çok sevindik. İyisin işte.. biz de iyiyiz.
***
Böyle geçiyor günlerim? Sizde var mı bir atraksiyon?